Thursday, December 31, 2009

Çok içmek, çok eğlenmek anlamına gelmez

İSTANBUL - Genelde insanlar, yılbaşında çok içmeye koşullanırlar. Ancak yılbaşı gecesi içki içmek zorunda olunmadığı, içmek isteniyorsa da çok içmek zorunda olunmadığı unutulmamalı. Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Kültegin Ögel, "Alkollü içkiler, genelde ilk veya ikinci kadehten sonra “öfori” adı verilen neşeli ve keyifli olma etkisini yaratır. Bundan sonra içilen kadehler, neşeyi azaltıp, sarhoşluk, saldırganlık gibi etkilere yol açabilir" dedi, önerilerde bulundu ve 'Tadında' içebilmek adına şunları söyledi:"Bu nedenle çok içmenin eğlenmeyi artırmadığı hatırlanmalı.İçki içmeden önce düzgün bir yemekle karın doyurulmalı. Özellikle yağlı yiyecekler yemek, alkolün emilimini azaltır. İçilen her alkollü içkiden sonra bir bardak alkolsüz içki içilmeli. Örneğin her kadeh şaraptan sonra bir bardak su içilebilir. Tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalı. Böylece fazla alkol alma ihtiyacı azaltır. Çok içmek kadar hızlı içmek de olumsuz etkiler oluşturur. Dans ederken alkollü içkilerden kaçınılmalı. Çünkü dans ederken su kaybı fazla olur. Oluşan su kaybını gidermek için alkollü içki içilirse, alkolün zararlı etkileri artar. Susuzluğun giderilmesi için alkolsüz içkiler tercih edilmeli. Meyve yemeye özen gösterilmeli. Meyve, ertesi gün daha iyi hissettirir. Kısa ama geniş bardaklar, uzun ve ince bardaklarla aynı miktarda içki içerir. Ancak bir illüzyon nedeniyle kısa bardakların daha az sıvı içerdiğini düşünülür. Bu yanılgıya düşmemeye özen gösterilmeli. Bir bardak kahve ya da soğuk hava, çok alkol alan kişiyi kendinize getiremez. Bunlar sadece daha uyanık olma izlenimi verir.

Çok içmek, çok eğlenmek anlamına gelmez

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.