Wednesday, December 23, 2009

Afiyetle diyet olur mu?


Dilara Koçak

‘Kilo verme yolculuğunda başımıza gelenler’, ‘Diyette başarısızlık sebepleri’, ‘Vazgeçmeyi nasıl önleyebiliriz?’ ve daha birçok konu hakkında daha detaylı bilgiyi, mayıs ayında yayımlanan ‘Afiyetle Diyet’ adlı kitabımdan öğrenebilirsiniz.
Diyet farklı durumlarda farklı anlamlar kazanabilir. İlk akla gelen genelde zayıflama diyeti olur. Oysa ‘zayıflama diyeti’ kavramını çoktan geride bıraktık. ‘Sağlıklı kilo’, ‘ideal kilo’ kavramları bile artık eskimeye yüz tuttu. Önemli olan ‘gerçekçi’ kilodur. Bu da yaş ve boy çizelgelerinden bağımsız olarak bireyi dinleyerek, detaylı yağ kas su ölçümleri yaparak, Genetik yapı, önceki Diyet girişimleri ve sosyal Yaşam temposu ile fiziksel aktivite seviyesine bağlı olarak belirlenebilecek kilodur.

Diyet denilince akla ilk zayıflama diyeti geldiğini biliyoruz oysa bu kelime bir hastalığı iyileştirmek maksadıyla uygulanan ve zorunlu olarak bazı besinlerin günlük beslenmeden çıkarılması gereken özel bir Beslenme şeklini ifade eder. Sodyum ve potasyumdan fakir diyet veya 40 gram proteinli kronik böbrek yetmezliği diyeti veya sodyumu azaltılmış diyet veya ürik asit diyeti gibi. Bu tür tedavilerde bireyin bazı besinleri hayatından çıkarması gerekebilir. Ancak 3 - 4 kilo fazlanız varsa, keyifli yaşamak ve Kilo Vermek istiyorsanız kendinize yasaklar koymanız gerekmez. Yapmanız gereken, dengeli beslenme ve formda kalmanın size özel yollarını öğrenmektir.
Denge şaşarsa kilo alınır ya da verilir
İdeal beslenme şekli beş temel besin grubunun her gün uygun miktarda yenilmesi, şeker, yağ ve tuzun kontrollü tüketimiyle kolayca sağlanabilir. Beslenme araştırmacıları her gün birçok yeni çalışmanın sonuçlarını açıklıyor. Bilgilerimiz sürekli yenileniyor bunca yıldır değişmeyen tek bir kural var o da şu; çok basit DENGE. Kilo almamak için yediğiniz besinlerden aldığınız kalori ile harcadığınız kalorinin dengede olması gerekiyor. Eğer bu denge değişirse iki sonuç var:

- Aldığınız kalori harcadığınızdan fazla ise şişmanlık
- Harcadığınızdan daha az kalori alıyorsanız kilo kaybı yani zayıflama gerçekleşiyor

Ne kadar az hareket ediyorsanız, keyif alarak tükettiğiniz yiyeceklerdeki yağ ve kalori miktarı konusunda o kadar dikkatli olmalısınız. Diğer taraftan, bir Egzersiz programını büyük bir gayretle takip ediyorsanız, daha fazla yiyebilir, azıcık daha fazla kalorili yiyecekler seçebilirsiniz. Örneğin, eğer programınızda olarak birkaç saatlik yürüyüş, Spor merkezine gitmek gibi düzenli bir aktivite varsa, yemekle yememek arasında kaldığınız o mantı aslında yağ olarak kalçalarınıza yapışma tehdidi taşımaz.
Hiçbir besini tek başına değerlendirmek doğru olmaz. Ne yediğiniz kadar ne miktarda ve ne sıklıkta yediğiniz de önemlidir. Tabii ne kadar enerji harcadığınız da.
Bu yüzden başkalarının bedeni veya alışkanlıklarına dışarıdan bakıp “Ben bu kadar yesem kilo alırım”, “Her şeyi yiyor ama yine de zayıf”, “Ben bu defa Ayşe gibi davranacağım” veya “Çok yedim ama herkes benden daha fazla yedi” gibi düşüncelere kapılmayın, kendi bedeniniz ve beslenme tipinize odaklanın. İstediğiniz kiloya kavuşmanızın sırrı sizdedir. Hedefinize varıp varmayacağınız, sizin o yolda yapacaklarınıza bağlıdır.
Mükemmel olmaya çalışmayın
Diyet yaparken mükemmel olmaya çalışmak sizi yorar. Ne yazık ki diyet yapan birçok kişi mükemmel olmaya çalışıyor, başarısızlıklarını tolere etmeyi imkânsız görüyor ve suçluluk duygusu altında eziliyor. Çok küçük bir sapma bile onları eziyor. Esas zararı, bu minik sapma değil, suçluluk duygusu veriyor.
Alınacak ders şudur: Diyet yaparken mükemmel olmaya çalışılmamalıdır. Bu, sadece suçluluk duygusunu artırır ve başarısızlığa neden olur. Onun yerine, hataları kabul edip hata yapıldığında zihnin dağılmasına izin verilmemelidir. Başarısızlık değil, öğrenme deneyimi olarak kabul edilmelidir.
En başarılı diyet uygulayan kişi bile, birçok hata yapar. İnsanların kötü günleri, kötü haftaları, hatta bütün ayları bile olabilir. Bazen tamamen kontrolden çıkılabilir. Fakat, bunların hiçbiri sonunda başarılı olmayı engellemez. Eğer hatalardan öğrenme yolunu seçerseniz yaşadığınız deneyim sizi başarıya götüren anahtar olabilir. Deneyimlerimizin birçoğu başarılarımızdan değil, hatalarımızdan, başarısızlıklarımızdan elde edilir.
Akşam turşu yediğinizde ertesi gün şiş uyanıyorsanız bunu bir deneyim olarak görün. Bir dahaki turşu yediğiniz gün, daha fazla su için ve tuzun vücudunuzda su tutmasına engel olun, aynı şeyi alkol aldığınız günün ertesinde de yaşarsınız. Bütün gün bir şey yemediğinizde akşam eve gelip yemeye başladığınız andan itibaren uyuyana kadar yemek yersiniz, buna engel olmak zordur. Yapılması gereken, bu deneyimden sonuç çıkarıp çok aç kalmamaktır.

Afiyetle diyet olur mu?

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.